Son günlerde sigorta şirketlerinin reklamlarını takip eder oldum. Özellikle, bir sigorta şirketinin radyo reklamına takılmış vaziyetteyim; reklamda arkadaki ses “mış mışta miş miş” diye başlayıp ihmal edilen şeyleri sayıyor. Bir başka sigorta reklamında ise “kaza geliyorum demez” cümlesine atfen, kaza geleceği yere haber veriyor; reklam dizisinin birinde, arabasını park eden bir bayan, arabasının başında duran beye, arabasını birazdan boydan boya çizeceğini söylüyor.
Seçimlerde DTP meclise girdiğinde, “şimdi gelip haritanızı boydan boya çizeceğiz” dedi; eş başkanlığa oturan zât (!) ve kuyrukları, bayraklarını ve kurucularını ilan edip, savundular; “bu ülkenin askeri, terör örgütüne karşı savaşırsa kan akmaya devam eder” dediler; kaza geliyor diye borazan çaldılar; dediler de dediler. Aşırı dinci-Radikal sağcı dedikleri kimileri “mış mışta miş miş, yanlış yönlendiriliyorsunuz, demiyorlar öyle bir şey, takip etmeyin bunları size ileten kaka yayın organlarını” dediler; şövanist davrandı kimileri “mış mışta miş miş, bu ülke daha bitmedi” dedi; sözde aydınlar katillerini haklı çıkartmaya kalktı; “ordumuz var” dedi bir kesim, onu da “her yere kona kona” ekarte etti birileri; Millet ile Milliyet birbirine karıştı. Kaza geliyorum dedi, politik-(h)acılar “amannn!” dedi, “yanlış anlıyorsunuz o öyle olmadı”. George Orwell’in hayvan çiftliğini okurken, çiftliğin domuzlarının her seferinde değiştirdikleri geçmişi ve çiftlik kurallarını gülerek okuyanlara, halimizi düşünerek bir daha okumalarını tavsiye ederim; domuzlara, koyunlara, atlara dikkat ederek, hepsine ülkemizden roller biçerek. Kaza geliyorum der, politika bir tragedya değildir.
Özgürlükler ülkesi İsviçre referandumla camilere minare yapılmasını yasaklıyor*; AB durumun karşısında hoşgörüsüzlük diyor, Amerika kınıyor. İnsan hakkı, özgürlüklere saygı, hoş görü bir tek bizim gibi barbar (!) üçüncü dünya ülkelerini yontmak için gerekli olan alet edevat. Bizde yine “mış mışta miş miş” deniyor, önemli bir sürü işimiz var çünkü; İran’dan şu Uranyum ihalesini hâmimiz Obama desteği ile bir alırsak sırtımız yere gelmez , sonraaa Afganistan’a asker lazım, geri adım atıp “başkasının teröristine” karşı savaşırsak tamamlanacak kare, kendi teröristimize açılım yapmak için yollar aramak lazım... Ermenistan sınırını da kaynattık araya, ama 2009 başlarından bu yana vize muafiyeti anlaşmalarımız devam ediyor, dünyaya açılıyoruz (!). Boş verin gitsin bir şey yoktur olamaz altında zaten, maksat siyasi dialog(!).
Kaza geliyorum der mi hiç…
İyi uykular dilerim.
Tuğba Makina.
(*Fatih Akın, İsviçre'de minare yasaklayan referandum sonucundan dolayı bu ülkede gösterime girecek filminin galasına katılmayacağını açıkladı. )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder