31 Mayıs 2010 Pazartesi

SICAK HAZARAN

Mayıs’tan kalanlar...

Güzel bir Mayıs geçirdik, sahne tozları soluklarımızı açtı. Festivallere olan zafımdan mıdır bilinmez, tiyatro festivalinde az sayıda da olsa katıldığım etkinliklerden memnun ayrıldım. Festivalin başarılı gösteriler barındırmasından ziyade festival ortamı beni bağlıyor, gösteriler sonunda insanları izlemek, profesyoneller ve sade izleyecilerden aynı anda kulağıma çalınanlar...

Tiyaro festivali kapsamında gittiğim oyunlardan en çok Irwin Shaw’ın “Ölüleri Gömün” adlı oyununu beğendim. Devlet tiyatrosunun sergilediği oyunda oyuncuların performansları, dialoglar, sahne çok başarılıydı, tabii birkaç eksik vardı ama söz etmeye değmeyecek kadar ufak şeylerdi. Birkaç kez daha izleyebileceğim bir oyun benim için. Oyunla alakalı olmasa da, oyun öncesinde yaşadığımız bir şeyi paylaşmak isterim; yerimiz gösterildikten sonra, koltuğumuza bakarken Serezli çiftinin koltuklarımızda oturduğunu gördük. Gülerek “sanırım koltuklar bize ait” dedim, doğal olarak da bir tepki bekledim, ama Serezli çiftinin tepkisi “oturmayalım bir yere zaten / burası bize boş denmişti” şeklinde ve gayet soğuk bir tavırla olunca, sanatın insanları incelttiği konusunu bir daha düşünmeye başladım.

Mayıs’a dair daha çok not olsa da, sıcak hazaran*da neler var bakmak lazım

Çoğu sanat kuruluşu etkinliklerine son verirken, Akbank Sanat’ın programı oldukça canlı bu ay için. 31 Mayıs – 5 Haziran arası Deleuze konferansları ile başlayan ay, 10 Haziranda başlayan caz günleri, çeşitli seminer ve atölyeler ile devam ediyor. Ayın kaçırılmaması gerekenleri, Deleuze konferansları ve caz günleri kapsamında 23/24 Haziran’daki Mich Gerber performansı.


İKSV’nin düzenlendiği ve bu sene 38. Gerçekleştirilen Müzik Festivali 3-30 Haziran arasında gerçekleşecek. LA VENEXIANA "Venedik'te Aşk" müzikali, Chopin Cazla buluşuyor, Bir Yolculuğun Güncesi benim seçtiklerim.

Kısa kısa

Müzik festivali bitmeden Jazz festivali biletleri satışa çıktı.

İstanbul Modern Gelenekten Çağdaşa sergisini 20 Haziran’a kadar uzattı.

4 Mayıs – 18 Temmuz arasında Fernando Botero’nun yapıtlarından oluşan “Botero” sergisi Pera müzesinde. Sergi süresince çocuklara farklı yaş gruplarında gerçekleştirilecek eğitim programı verilecek.

Benim küçük ajandama sığanlar bu kadar bu ay için, sizinki daha dolu umarım.

Sanat dolu günler dilerim...

Tuğba Makina

*Haziran : Süryanice’de sıcak hazarandan gelir.

30 Mayıs 2010 Pazar

AYRICALIK AYRIMDAN GELİR



Bu insan hakları ile ilgili hazırlanmış bir görsel. İzlerken, insan ister istemez etkileniyor. Bence başarılı bir çalışma olmuş. Yalnız merak ediyorum, görselde emeği olanlar ya da “o zamanlar gelecek mi?” diyenler, o güne ulaşmak adına gerçekten bir şey yapıyorlar mı?

O “bebek”lerde bile bir çingene bebeği ile kraliyet torununu aynı görebiliyorlar mı?

Kendime soruyorum sonra bu soruyu, cevabı "hayır". Bu cevabın altında, bir toplumsal kültür kodlaması, ailesel bakış, kişisel entellektüel bakış açısı... vs bir sürü değişken var tabii ki. Ama sonuç pek değişmediğine göre, çevresel faktörler bazı konularda büyük değişimler yaratmıyor.

İnsanların özlük haklarının eşit olması gerekir; cinsiyeti, ırkı, ten rengi, dili ayrım noktasıdır ama ayrıcalık ayrımdan gelir. Kadın, erkek, eşcinsel, siyah, beyaz... hepsi insan evet ama ayrı ayrı söylendiğinde ötekileştirecek terimler değil bunlar. Ayrıcalıklarımızın utanacak ya da övünecek şeyler olmadığını bilmek, belki de esas nokta. Ne gariptir bunun herkes farkında sanki, fakat ülkeler halen ötekileştirilerek bölünüyor, aydın (!) söylemler yardımıyla.

Farkında olduklarımızı dile getirebileceğimiz günler dileğiyle.

Tuğba Makina