3 Ekim 2011 Pazartesi

ARTIK YILBAŞININ SAHİBİ EKİM

         
              Her şeyi kalıplara bağlıyoruz, yapmamız gerekenler, davranmamız gereken şekiller... Kendimizi mutsuz etmek için ne varsa biz hepsini ard arda dizip bir liste çıkarıyor ve ardından buna "gereklilikler" diyoruz. Ben değiştirmeye yılbaşından başlıyorum :) Evet yılbaşını değiştiriyorum, Ekim'de yeni bir yıl başlıyor. Özellikle tiyatroya gitmeyi o kadar özledimki, içimdeki aç insanın iştahı her geçen gün biraz daha kabarıyor. Bu nedenle çok uzatmadan etkinliklere başlamak istiyorum; tabii ilk olarak tiyatro ile...

Sonunda perdeler açılıyor

Devlet tiyatroları ve İstanbul Şehir Tiyatroları programlarını açıkladı, biletleri ağır ağır satışa çıkıyor. Geçen sezonda sahnede olan oyunların yanısıra yeni oyunlarda sahnede olacak.

Devlet Tiyatrolarında geçen sezondan bildiğimiz, Kendi Kendine Konuşmaktır Aşk, Profesyonel, Bedensiz Kadın’ın yanısıra yeni sezon oyunlarından AT, İmparatorluk Kuranlar, Aşkın Sıradanlığı, Yanık, Anita’nın Aşkı ya da Antigone New York’ta, Sidikli Kasabası Ekim ayında sahnede olacak. Kırmızı’nın biletleri, ilk satışa çıkanlardan. İlk olarak Aşkın Sıradanlığı var benim listemde.

Şehir Tiyatroları da oldukça canlı başlıyor sezona, 2 sene önce açık havada izlediğim ve düşündüğümde halen performansına hayran kaldığım Kabare, bir şehir tiyatrosu klasiği haline gelen Lüküs Hayat, geçen sezonun kuvvetli olarak değerlendirilen oyunlarından İntiharın Genel Provası bu sezonda sahnede olacaklardan. İntiharın Genel Provası geçen sezonun izleyemediğim oyunlarından olarak programımda yerini alıyor.


Caz kokusu
           
Hayattaki her şeyin, bir gölgesi, bir de kokusu vardır. Cazın kokusu ise hakikaten başka, ismi ağır gelip burun bükenler bile duyduklarında caz olduğunu bilmeden eşlik ediyorlar parçalara. New Orelans’tan büyüyüp, hikayesine hiçte uygun olmayan bir şekilde dünyayı saran bir koku caz. 13 Ekim Perşembe CRR’da Arild Andersen Trio ve Babylon’da The Ray Gelato Giants ile başlıyan festival son günü 23 Ekim Pazar günü Moda Terasta Cazlı Brunch ile güne başlayıp Babylon’da Timuçin Şahin Quartet, Aksanatta Social Inclusion Band, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayın’da Charles Llyod New Quartet ve Avishai Cohen “Seven Seas” ile sona eriyor. Festival programında yer alanlardan, ZAZ biletleri satışa çıktığığ gibi tükendi, Froy Aagre, Kerem Görsev, İlhan Erşahin, Alp Ersönmez, Timuçin Şahin, Boğaziçi Caz Korosu ve Charles Llyod New Quartet kaçırılmayacak performanslardan. Ne yazıkki, hepsine gitmek mümkün olmayacak ama seçmekte epey zor olacak...


Film Ekimi’nin 10. Yaşı

Film Ekimi bu sene 10. Yaşını kutluyor ve bu kapsamda ilk kez İstanbul dışında 5 şehiri de 2011 Festival kapsamına dahil ediyor. Film Ekimi bülteninde “Filmekimi seçkisi 13-16 Ekim'de İzmir YKM Cinebonus, 20-23 Ekim'de Bursa Burç ve Konya'da Kule Site Sineması, 27-30 Ekim'de Trabzon'da Cinebonus Forum Trabzon ve Diyarbakır'da Avrupa Sineması'nda izleyicilerle buluşacak. İstanbul dışındaki kentlerde yapılacak gösterimlerin programı, ağırlıklı olarak Avrupa filmlerinden oluşacak.” şeklinde açıklanıyor. Alternatif senaryoları olan Başka Bir Dünya ve Aşkın Formülü Yok gibi filmlerin listede yer alması, festivalin gücünü arttıranlardan olmuş. Benim dikkatimi çekenler, Aşkın Formülü Yok, Salgın, Melankolia, Jane Eyre, Başka Bir Dünya ve Hem 2012 Oscar adayı hem festivalin açılış filmi olan Yaşam Savaşı.


Ak Sanat

            Ekim’de zaten AkSanat’ın düzenlediği Caz festivalinin yanısıra başka etkinliklerde var. Geçen seneden de hatırlayacağımız, Bruno Serralongue’un fotoğraflarından oluşan ve Ali Akay’ın küratörlüğünü yaptığı Fotoğraf Sergisi Zamanın Kapsülü 28 Ekim’e kadar gezilebilecek. Başak Şenova’nın düzenleyeceği “Bienaller ve Büyük Ölçekli Çağdaş Sanat Etkinlikleri Üzerine” isimli atölye çalışması için Ak Sanat web sitesinde “Organizasyon yapılarından, izleyici profillerine, çağdaş sanatın çeşitli alanlarını temel alan eleştirel yaklaşımlardan küratöryel tepkilere, yayınlardan mekansal tasarımlara, sanatçı listelerinden küratör seçimlerine kadar bir çok konuyu araştırmaya ve tartışmaya açmayı hedeflemektedir. Bu atölye çalışması, atölyede bulunan herkesten aktif olarak katılım bekleyen bir metodla ilerleyecektir.” diye tanıtılıyor. 4 gün sürecek olacan etkinlik ücretsiz fakat katılımcı sayısı sınırlı. Ve, benim en çok ilgimi çeken etkinlik “Radyoda Caz Çalıyor”;  Sevin Okyay, Murat Beşer, Cenk Akyol, Tunçel Gülsoy, Feridun Ertaşkan, Okan Aydın 14 Ekim Cuma günü saat 19.00’da radyo ve caz üzerine konuşacaklar.

İş Sanat

İş sanatta 2011/2012 sezonun programı açıklandı ve klasik, caz, dans biletleri satışa çıktı bile. Martha Graham Dans Topluluğu ve Sonny Rollins, Gonzalo Rubalcaba Trio benim seçtiklerim. Biletlerin bir çoğu, bir İş Sanat klasiği olarak tükenmiş bile. Yani, son gün bilet bulacağım hayaline kapılmayın bu etkinliklerde. Eren Eyüboğlu’nun Retrsopektif Sergisi, 4 Kasım’da İş Sanat Kibele Galerisinde olacak. Henüz şiir dinletileri programa girmemiş ama bu sene dinletisiz geçmeyecektir diye düşünüyorum, çünkü olmazsa olmaz...

Ekim'de Gidilecek Mekanlar

Ortaköy Ambarlı Dere Caddesinde bu yılın başında açılan Bloom’a şimdiye kadar gidenleriniz varsa onlara anlatmaya gerek yok ama gitmeyelenlerin biran evvel gitmesini öneririm. Otto’nun sahiplerinin elinden çıkan, bu kardeş mekan yine çok güzel. Otto’yu bilenler, güzel pizzalarını, değişik yemeklerini ve gelincik votkasını bilirler zaten. Buradaki farklılık mekan; mekanın dizaynı personelin kalitesi tek kelime ile çok iyi. Gittiğinizde mutlaka incecik pizzasından ve Chilli Con Carne’den yemelisiniz. Ayrıca brunchları da çok iyiymiş ben henüz deneyemedim ama ilk fırsatta onu da deneyeceğim.

Henüz gidemediğim ama biran evvel gitmek istediğim bir başka mekan açıldı Haziran’da İstanbul’da, Arabesque. Çapa’nın elinden çıkan diğer mekanlar gibi, personel kalitesi, mekanın ne kadar eğlenceli ve farklı olduğundan bahesidiliyor. Neo Lübnan restaurantçılığın Türkiye’deki ilk örneği olarak anılan mekanın resimleri bile benim beğenimi kazanmaya yetti.

Eğlenceli bir yılbaşı olsun ...

Sevgiler,

Tuğba Makina