26 Temmuz 2009 Pazar

HAFTADAN SONA KALANLAR -3

ZAMAN KAYBI

Birkaç haftadır ara vermek durumunda kaldığım Pazar yazılarından biri ile sonunda yeniden buradayım.


Çoğumuz Simurg Efsanesini hatırlar, serüvendeki kuşların aradıkları “Simurg” (Otuz Kuş) kendileridir, ancak serüvenin sonunda anlarlar.

İnsanoğlu dışarıyı izlemekten, kendine bir “baş” aramaktan, dönüpte kendine bakamamış bir türlü yüzyıllar boyunca; ya bi sevgiliden medet ummuş ya efsanelerde bir ilahtan ya bir şeyhten(coğrafyasına göre değişen bir “baş”tan).

Son zamanlarda mı böyle sadece bilinmez ama paradan farklı bir şey değil özünde insanoğlu için mutluluk. Alırsın yaşarsın ve biter. 21.yy'da her şey tablet şeklinde nasıl olsa hayatımızda. "Aslında hiç de mutlu değilim" le başlayan ve sonu malum cümlelerle biten üstü kapalı merhamet dilenen VAKUR insanlarla dolu değil mi hepimizin çevresi? Her gidişin ardından en fazla bir hafta süren ağlamalar sonunda hür kahkahalar ve hayata yeni konuklar, bu değil mi hepimizin şu sıralar yaşadığımız? Hangimiz yaptığımız işten, yaşadığımız hayattan memnunuz?Hepimiz vadinin birinde düşüyoruz,Bülbül, Papağan, Kartal ve diğer kuşlarla benzeyen yönlerimiz var tabii ki ama kimimizde yolu geçmeden varış noktasına ulaşmak istediğinden yine kendine yeniliyor.

Belki de metropol handikapı bu telaşların hepsi. Hayatın serüven olduğunu unutturan , tam ortasında bulunduğumuz yol; o da hayatın kendisi ya; biz varışa kilitlendiğimizden sadece harcıyoruz onu. Çoğumuz serüvenin sonuna geldiğinde olup bitenin farkına varıyor. Serüven güzelde, Simurg olabilenlere yapılan haksızlığı kaldıramıyor zihnim.

Bilge olmak için çaba harcayanlara, elindeki bilgi ile yetinemeyenlere bencil/aç gözlü olarak bakılmasını anlamlandırmak ağır geliyor zihnime. Duyduğuna inanan ama kaynaklara itimat etmeyen, her yerden yarım yarım kırıntılar toplayıp nutuk atan sonra düştükleri vadiden, "bana bu kadarı yeter" diyip yalancı şükürlerle kenara çekilmiş gibi görünerek, mürit arayanlara itimat edilmesi tarihin tekerrür mekanizmasının ne denli güçlü olduğunu sokuyor gözüme ne yazık ki.

Bu yüzyılın Simurg’ları (umut o ki hezar* olsunlar) bir dahaki yüzyılın değeri anlaşılmamış yazarları, müzisyenleri, bilim adamları... olacak yine. İnsanlığın ders almaması ne acı bir zaman kaybı.

(*Hezar(Farsça): Bin)

İyi pazarlar,

Tuğba Makina


1 yorum:

  1. simurg mu ? çok sevdim :)aslında olağan ve güzel bir duruma parmak basmışsınız sevgili ay kadını sevgilerimle emre onursal :)

    YanıtlaSil